29 Aralık 2014 Pazartesi

DIY Hediye paketleri

Yılbaşı hediyelerini paketleme vakti geldi.
Hediyenin paketi hediyenin kendisi kadar pahalı neredeyse.
Ama evde de kolayca yapılabilen çok cici ve yaratıcı paketler mevcut.
Buyrun bazıları aşağıda.
Gerisi hayal gücüyle sınırlı..

Çam Ağacı süslemek bir Türk geleneğidir!


Ülkemin insanları bir kez daha ikiye bölünmek için bir bahane bulmuş durumda:
Yeni yılı heyecanla karşılaşanlar ve Yeni yılı heyecanla karşılayanlara sinir olanlar..


Bir kere yılbaşı gecesi dediğimiz şey takvimin değiştiği, yepyeni bir yıla adım attığımız gecedir.
Yeni gelen bir şeyin iyi, hayırlı gelmesi her zaman dilenen bir durumdur.
Yılbaşı gecesi dini bir gece değildir!
İsteyen evinde tombala oynar, isteyen dışarı çıkar, isteyen Kuran okur, isteyen içki içer; her gece olduğu gibi..
Başka dinden olan insanların yaptığı bir şeyi yaptığında kimse dinden çıkmaz, onun dinine geçmez.

23 Aralık 2014 Salı

Şişeli nikah şekerleri

Nikah şekerinde tek sınır hayal gücü ve bütçe.
Bu yazıda minik şişelerle yapılan nikah şekeri örneklerini paylaşacağım.
Hepsi evde de yapılabilir şeyler, keyifli, kolay şeyler.
İçlerine sizi yansıtan her şey konulabilir:
Kolonya, kahve çekirdeği, çiçek, minik şekerleme, minik notlar.....

9 Aralık 2014 Salı

Evde Yapılabilir Gelin Damat Kadehleri

Düğünler çoğunlukla birbirinin aynıdır.
Bir düğünü farklı kılan ise detaylar.
Son zamanlardaki ilgi alanım bu yönde.
Şeytan ayrıntıda gizlidir :)

Gelin damat kadehi yapma fikri aklıma yattı.

25 Kasım 2014 Salı

Öğretmen günü kutlu oldu mu gerçekten?

Dünün anlam ve önemine istinaden bir şeyler yazmak istedim.

Cumhuriyet kurulduğunda Mustafa Kemal Atatürk'e sormuşlar
-Vekil maaşları ne kadar olsun?
-Öğretmen maaşlarını geçmesin!

Bir sözünde de Atatürk:
"Ulusları kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir!" demiştir.



Yıl 2014, aylardan kasım..
Bugünkü duruma bakalım.
2000 yılında tıp fakültesiyle aynı puanla öğrenci alan ülkenin en iyi eğitim fakültelerinden birinde (aslında en iyisinde) öğretim elemanıyım.

18 Kasım 2014 Salı

Zengin koca bulma isteğine yetkili bir merciden açıklayıcı bir yanıt verilmiş..

Bugün okuduğum ilginç bir yazıyı paylaşmak istedim.
Kendini güzel bulan ve zengin bir adamla evlenmek isteyen bir genç kız ünlü bir işadamına e-posta yollamış.
Takdir etmek lazım, aslında gerçekten girişimci bir karakterin göstergesi.
Arkadaşları ile kafede taktik türetmek yerine ilgili merciye danışmış.
İş adamı da oturup kıza detaylı bir cevap yazmış.

16 Kasım 2014 Pazar

Evimizde otururken italyan sokağını izlesek mesela....

Renkli duvarları çok seviyorum.
Evin havasını çok çok değiştiriyor duvar.
Koyu bir renk, mesela yeşil yeşil şöyle,  odayı olduğundan küçük ve basık gösteriyor diye vazgeçtim.
Onun yerine duvar posterlerine merak saldım.

Geçtiğimiz yıllarda ne zaman Leroy Merline gitsem duvar posterlerini uzun uzun incelerdim.
Tam evimi dekore edeceğim sırada bu markanın Türkkiyeden ayrılmış olduğunu öğrenmek korkunç bir hayal kırıklığı yaratıyordu ki, benzer ürünlerin neyse ki artık bir çok yerde olduğunu öğrendim.

Düşünsenize evde oturuyorsunuz, ya da yemek yiyorsunuz, ya da çalışıyorsunuz hem de italyanın bir sokağındaymış gibi..

10 Kasım 2014 Pazartesi

Atamızı anıyoruz sevgi, özlem ve gururla..


İzindeyiz Atam..
Unutmadık, unutmayız, unutturmayacağız!!

Sadece sizin ailenize özel bir duvar saatiniz olsa ne güzel olmaz mı?

Dekorasyon hem zor, hem de çok keyifli bir uğraş.
O kadar çok çeşitli güzel şeyler var ki, hepsi benim evimde olsun istiyorum.
Aynı zamanda da az ve öz eşya olsun istiyorum.
Zor kısmı tamamen seçim yapmak oluyor böylece.
Bir de orjinal fikirlere bayılıyorum.
İşte onlardan biri..



Instagramda bu saati gördüm.
Bayıllldımmmm..
Bizim duvarımızda da olmalı bu saatten.
Hatta resimlerimize de karar verdim sayılır.
Çerçeveleri renkli düşünüyorum.

Küçük çerçeveleri aramaya başladım bile.
Ortadaki yazıyı nasıl yaparımı düşünüyorum bir yandan.
Ama asıl zor olan ortadaki mekanizmayı bulmak.
Küçük saatler için mekanizmalar görmüştüm.
Bakalım bu kadar büyük bir saat mekanizması bulabilecek miyim?
Bulursam haber veririm..

Siz ne dersiniz, çok orjinal değil mi?

29 Ekim 2014 Çarşamba

Teşekkürler Atam!

Türkiye Cumhuriyetimizin 91. doğumgünü kutlu olsun!
Madencilerin ölmediği, 
insanların birbirini dışlamadığı, 
emeklinin işçinin aç kalmadığı 
Huzur dolu, barış dolu, birlik dolu nice yıllara..

1 Ekim 2014 Çarşamba

Açılın, ben doktorum!! Ama muayene edenlerden değil :) :İyi Haber 2

Bu cüppeyi giymek için çok senemi verdim.
Ümidimi kestim, boşverdim, azmettim... 
Olur dedim, olmayacak dedim, oluyor mu hakikaten dedim...
Hiç gelmeyeceğini sandığım gün geldi.
Cüppemi giydim, hem de idolüm olan bir hocanın elinden.
Ünvanımı aldım, artık "Doktor" oldum :)

21 Eylül 2014 Pazar

Öğrencileri Atanan Bir Öğretmen Olmak


1. sınıfa başladıklarında ürkektir bazısı; yıllardır hayalini kurduğunu, savaşını verdiği yere gelmiştir. Üniversiteli olmuştur.
Bazısı "ben üniversiteliyim lennn" diyerek, kendinden emin adımlarla yürür, senin oranın hocası olduğunu bile anlamaz, sana da hava atmaya kalkar. Ona gerçekleri hissettirsin, ayakları yere bassın diye.
Kimisi uzaktan gelmiştir, evini, ailesini ardından bırakarak, Dokunsan ağlar. Onu bağrına basarsın, ailesinin yokluğunu hissetmesin diye.
Kimisi zaten buralıdır, liseye gider gibi gelir, sadece durağı değişmiştir.
Yaşları 18 civarındadır

17 Eylül 2014 Çarşamba

Limonlu Pastanın Sıradışı Hüznü


Yazar : Aimee Bender
Yayınevi : Can Yayınları
Sayfa sayısı: 280
Basım Yılı : 2014 


Yiyeceklerden, onu yapan kişinin, geldiği yerin tadını alan küçük bir kızın öyküsü.
Bunu fark ettiği zaman yaşadığı endişe ve sonrasında başa çıkma biçimi.

Kapağı ve ismi nedeniyle seçtim.
Kolay okunuyor, dili yalın.

Biraz "Empati" kitabındaki çocukları anımsattı bana.

Sen Olsaydın Yapmazdın Biliyorum_Kürşat Başar


Yazarı: Kürşat Başar
Yayınevi: Everest Yayınları
Sayfa Sayısı: 115
Basım Yılı: 2012

Okuduğum en farklı kitaplardan biriydi.
Kürşat başarın yalın ama derin üslubu ve kadın gözünden hikayeyi anlatışı hep hoşuma gitmiştir.
(Gerçi bazı kısımlarda bir kadın bu olaya böyle bakmaz, dediğim de olmuyor değil.)
Bir sondan bir baştan anlatımı ile beni kendine bağladı.
Bir kitabı ikinci kez okumam genellikle. 
Zaten çok zamanım olmuyor, olan zamanımı yeni kitaplarla tanışmak için kullanmak isterim. 
Ama bu kitabı ikinci kez okumalıyım dedim.
İnce bir kitap ve sürükleyici.
Zaten dili çok farklı ve hoş.
Yüzüeysel gibi görünen çokk derinlerden gelen cümleler çıktı karşıma.
Başkasının hayatıymış gibi anlatılıp, duygusunu bu denli derinden hissettiren kaç kitap vardır bilmiyorum.
Tavsiye der miyim?
Kesinlikle ederim..

6 Eylül 2014 Cumartesi

Yatak Odasında Country Tarzı nasıl olur?

Country genellikle bloglarda gördüğüm, pek de şirin bulduğum bir tarz.
Yazlık evler için harika görünüyor diyordum.
Mobilya bakmaya gittiğimizde yatak odalarında da kullanıldığını gördüm.
Alışkın olduğumuz bir görüntü diil ama alışılmaz mı bu güzelliğe?





En sondaki cibinlikli model.
İstersek üst kısmını almayabiliyormuşuz.

Sağdaki makyaj masanın üst kapaklarını açında da içinden ayna çıkıyor.
Saçın arkasını görmek mümkün.

Açıkçası modern tarz düşünmüştüm ama bunlar da çok cici diil mi?

3 Eylül 2014 Çarşamba

Moda Mimi

Yeni dönem başlıyor.
Yoğunluktan yine yazamıyorum yazılarımı.
Tatil postlarım henüz beklemede.
Ama Sevgili Beyaz Begonvil keyifli bir mimle mimlemiş beni.
O yüzden bekletmeden cevap vermek istedim.





1) Sizce Moda Nedir?

Bence moda; mağazalara hep aynı modelleri yollayan bir şahıs.
Canı ne isterse onu giymek zorunda kalıyoruz ve asıl amacı benim hayatımı zorlaştırmak oluyor :)
Genellikle de benim aradığım şeyler "modası geçti" oluyor ve bulamıyorum.
Örneğin küçük çanta kullanmak istediğimde kocaman çantalar moda olmuş oluyor, ya da renkli giysiler ararken yılın modası gri-kahve falan oluyor.

2) 2014/2015 kış modasına bakacak olursak sizin gözünüze çarpan hoşunuza giden ne olur?

Kış modasına hiç bakmadım.
Kışla ilgili henüz birşey görmek istemiyorum.
Bu yaz ne güzeldi sıcacık sıcacık.
Yaz bitmese, ifil ifil elbiselerimi hiç çıkarmasam üzerimden.
Kalın giysileri hiç giymem gerekmese.

Soruya yine de cevap vermek için kopya çekiyorum.
Beyaz Begonvil ekoselerin bol olacağını söylemiş.
Yaşasınnnnn!!
Bayılırım ekoselereeee!!

3) Sevdiğiniz 3 marka ismi verecek olsanız bunlar neler olur ?

Adil Işık, Koton.....
3. yü seçmek zor.
Bershka ile Stradivarius arasında kaldım.
Zaten bedenime uygun olan markalar o kadar sınırlı ki :(

4) Tavsiye edecek olsanız, bir bayanın dolabında bulunması gereken olmazsa olmaz neyi önerirsiniz?

Siyah bir şeyler olmalı kesinlikle (etek, pantolon, gömlek... tarzı neyse)
Bir de beyaz gömlek ;) Hayat kurtarır..

5) Peki son bir tavsiye istiyorum.Dışarıda şöyle bir baktığınızda insanlara giyim konusunda ne önerirsiniz?

Moda başlığı altında tek örnek giyinmek zorunda bırakılmaya artık hayır diyin lütfen.
Herkesin paçası dar, herkesin gömleği kahve, herkesin eteğinin kumaşı puantiyeli olmasın lütfen.
Herşey herkese yakışmaz bir.
İkincisi moda bizim için olmalı, bize rağmen değil!!

Mimi kendine ait bambaşka bir tarzı olan miyavkedicik'e  ve sevgili SRY'a yolluyorum..


26 Ağustos 2014 Salı

Dakika dakika ATAMIZI rekora taşıyışımız #anıtkabirdeyiz

Herşey facebookta "6000 gönüllü aranıyor" ilanını görmemizle başladı.
Anıtkabir'de Atatürk'ün canlı portresini yaparak, 
Guinness rekorlar kitabına geçmek için bir projenin çağrısıydı bu.
26 Ağustos, yani Büyük Taarruzun başladığı gün seçilmişti bunun için.
İlk gelen 6000 kişinin portrede yer alacağı ve siyah giysilerle gelmemizi söylüyordu ilan.

Yaz günü hiç sevmesem de, Atam için giydim siyahlarımı.
Saat 11'de Tandoğan'daki aslanlı yol kapısında buluştuk.
Geç mi kaldık acaba içim içimi yiyordu o anlarda, 
ya 6000 olduysa ve giremezsek diye.
Anıtkabirin kapısında etkinliğe sadece siyah giysili olanların alınacağı söylendi ve bu nedenle bir çok kişi geri döndü.

Aslanlı yol bittiğinde kayıt masaları göründü.
İsmimizi yazıp, imzamızı attık.
Bileklerimize #anıtkabirdeyiz kaşesi basıldı.

24 Ağustos 2014 Pazar

Muğla'nın Akbük koyunda çadırda kamp yapmaya ne dersiniz?

Dolu dizgin bir yaz tatili geçirip döndüm.
Bu benim bekarlığa veda tatilimdi ve ilk yarısını tek başıma geçirmek istedim.
Ölmeden önce yapılacaklar listemde yalnız başına tatil yapmak vardı.
Artı bir çadırda tatil yapmak da vardı.
Tailimin ilk gününde listeme iki tik atmış oldum böylelikle.

Tatilimin ilk günü Muğla Akbük'te, çadır kampı

22 Ağustos 2014 Cuma

Sendroma iyi gelen mim




2 haftalık dolu dizgin bir tatili yiyip bitirmiş bulunuyorum.
Sendroma neresinden girsem acaba derken Sevgili Burcu mimi ile beni hem mutlu etti, hem de oturup "burda ne işim var yaa, şortum nerde, denize gircem ben...." düşüncelerinden uzaklaştırdı.
Ona çok teşekkür ediyorum.
Yalnız soruları baya bayaa zordu.
Bakalım neler söyleyebilmişim:

1) Bu gece öleceğinizi bilseniz bazı insanlara bazı şeyleri söylememiş olmanın pişmanlığını hisseder misiniz? Peki, neden söylemediniz?
Genellikle düşündüğüm şeyleri karşımdakilere anında söylerim.

8 Ağustos 2014 Cuma

Filmi olan kitaplar...: Büyük Balık - Big Fish




Büyük Balık (Big Fish) Daniel Wallace tarafından yazılmış, Tim Burton tarafından sinemaya uyarlanmış bir eser.
Ben önce kitabı okuyup, sonra filmi izlemeyi tercih ederim.
Bu şekilde kitabın cazibesi gitmiyor.
Filmi anlamak da daha kolay oluyor bence.
Genellikle son hayal kırıklığı oluyor tabi, bu filmde de olduğu gibi.


7 Ağustos 2014 Perşembe

Ojelerim bozulmasın diye evlenmiyorum

Nişanlanalı 1 hafta bile olmamışken, bir yandan yüzüğüme bakıp salak salak gülümselemer, bir yandan bundan sonra yapılması gerekenler listesinin kabarıklığının verdiği daraltı.
Derken sabah sabah okuduğum yazıyla irkiliverdim.
Evliliğe sıcak bakmama nedenlerimi hatırladım birden.


Kaçak gelin moduna girdim bile, nasıl çıkarasım geldi  yüzüğü şu an anlatamam :))


"Ben yoruldum, insanlar yorulmadı sormaktan.
Neden evlenmiyormuşum?!
Kocalar kapıda sıraya dizildi de biz mi seçemedik?
Düzgün bir adam karşımıza çıktı da biz mi istemedik?
Aşık olduk da bekarlık kurumunun bize ihtiyacı var diye biz mi kaçtık?

Herkes evlenmek zorunda sanki…
Sevip aşık olmadığın biriyle evlenmektense evlenme daha iyi… (hiçç)
Kısmet demekten dilim damağım kurudu.
Olmayacak dualara amin demekten dudaklarım yoruldu. O yüzden evlenmedim.
Yukarı tükürsem ıssız adam, aşağı tükürsem dingil! Hangisiyle evlenelim?

4 Ağustos 2014 Pazartesi

Yüzük tepsim de ahşaptan

Neymiş efendim yüzük tepsisi ille de gümüş tepsi olurmuş.
Onu da erkek tarafı getirirmiş.
Ahşabın nişanda ne işi varmış!!

Adetti, gelenekti, görenekti... çok anlamlı bulduğum şeyler değil.
Birinin canı öyle yapmak istemiş, yıllardır insanlar onun peşinden gitmiş gibi geliyor bana.
Zaten bir yerin adeti diğerine uymuyor.
Mantıklı bulduklarımı benimsiyorum, bulmadıklarımı es geçiyorum.
Ben tepsimi kendim yapmak istiyorum diye çıktım yola.

3 Ağustos 2014 Pazar

İyi haber 1: Nişanlandım bennn..

Uzun zamandır bloguma uğramadığım için beni merak eden, mail-mesaj yollayan, arayıp soran herkese teşekkür ederim.
Güzel haberlerle döneceğim demiştim.
İlk güzel haberimi veriyorum.
Artık ben de nişanlı bir bayanım :))

19 Mayıs 2014 Pazartesi

19 Mayısımız Kutlu Olsun


Birinci vazifesini unutmayan,gücünü, kudretini bilgiden, ilimden alan,
akıllı, cesur, azimli Atatürk Gençliğinin 
ve o gençleri yetiştiren tüm gönlü gençlerin
Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun!.

20 Nisan 2014 Pazar

Ahşap boyama: Elmalı ekmek kutum

Uzunnn bir aradan sonra yeniden ahşaplarıma döndüm.
Nasıl özlemişim hem boya kokusunu hem de arkadaşlarımı.
Gerçi çok az kişi gelmiti ama olsun.
Haftaya görebilirim umarım.
Uzun zamandır ekmek kutusı yapmak istiyordum ama desene karar verememiştim.
Bu deseni görünce işte bu dedim.
Dün bütün günümü bu kutuya ayırdım.
Böyle birşey çıktı ortaya.




5 Nisan 2014 Cumartesi

Bir imza günü ve İlker Başbuğ

Hayatımın en unutulmaz günlerinden biriydi bugün
D&R'daydık, imza günü için.
Ve bakın kim vardı?

24 Şubat 2014 Pazartesi

Boynunuz tutulursa


Nasrettin Hoca damdan düşmüş.
Doktor getirmişler, istememiş.
"Bana damdan düşen birini getirin" demiş.
En iyi çeken bilir çünkü.
Çeken biri olarak ben de paylaşayım istiyorum, olur da belki birine faydam dokunur.

Geçen hafta ansızın, durduk yerde boynum tutuldu.

14 Şubat 2014 Cuma

Sevgililer Gününüz Kutlu Olsun..



Sevginin günü, sevmenin günü, tüm kırıklıklara rağmen yüreğinin yumuşaklığını korumayı başarmış olanların günü.. 
Bi günlük de olsa sarışını da esmeri de, 
keli de bonus saçlıyı da, 
yalancıyı da dobra olanı da, 
5 para etmezi de milyara değeni de sevebilmek dileğiyle.. 
Sevmekle aşınmaz yürekler.. 
Sevgililer Gününüz kutlu olsun sevgili dostlar..




13 Şubat 2014 Perşembe

Ahşap boyama: Melekli kutu


Aslında bu kutu, ikinci kutum.
Altıgen şekline bayılarak aldığım kutum.
Ama sahibi görmeden yayınlamak istemedim.

Öncelikle kenarlarını laciverte, yan ve üst yüzeylerini de beyaza boyadım.
Boya kuruduktan sonra zımparaladım ve üzerine ikinci kat, üçüncü kat boyamı geçtim.

7 Şubat 2014 Cuma

Ahşap boyama: Yeşil bitki çayı kutum

Çay kutumu paylaşmayı unutmuşum.
Oysa peçeteliğimden daha önce yapmıştım onu.
Oldukça fazla sürdü deseni üzerine düşünmem.
Çay kutusu için birçok güzel dekupaj fotosu ile karşılaştım.
Son kararım yeşilden yana oldu.

Bitki çayı kutusu için de kalpli olanları alacaktım ama gözüme az göründü.
Bu kadar bitki çayını napıcam onu da bilmiyorum ama yaptım artık, geriye bol bol bitki çayı tüketmek kaldı.

Gelelim nasıl yaptığıma.

26 Ocak 2014 Pazar

Ahşap boyama: Yeşil peçeteliğim

Bugün elimde birşey yok, peçeteliği boyayayım bari dedim.
Hemen biter diye düşünmüştüm, küçücük şey ne de olsa.
Ama o kıvrımlı kenarları boyamak, tamamını boyamanın 2 katı zaman aldı neredeyse.
Bir de açılıp kapanan kapağın arkasında kalan fırçanın giremediği daracık kısmı.
Demek ki obje seçerken boyanmasının kolay olması kriteri de eklemem gerekiyormuş.

Peçeteliğimi yeşile boyamaya karar verdim.
Yeşil renk iyidir mutfakta.

25 Ocak 2014 Cumartesi

Ahşap boyama: kırmızı, kelebekli notluğum

Ahşap beğenirken minik bir rahle gördüm.
Bunu ne yapabilirim, ne yapabilirim?
İş yerinde masamın üzerinde bir sürü not tutacağı var.
İyisimi notluk yapayım, üzerine post-itlerimi yapıştırırım dedim.
Yapmışken kutumla da takım olsun, zaten diğer eşyalarım da hep sarı kırmızı.
Başladım boyamaya..
Hem dokulu dursun, hem de fırça izi kalmasın diye kıl fırça ile pıt pıt vuruşlarla boyadım.
O kurumaya çalışırken ben de fotoğrafladım.

14 Ocak 2014 Salı

Ahşap boyama: Kendime hediye: kırmızı, kelebekli kadın kutusu

Yaptığım kutular sevgili arkadaşlarımın görmesiyle birlikte elimden uçup gidiyor :)
Tabi bu benim için ayrı bir mutluluk.
Hediye etmeyi, hem de el emeğimi hediye etmeyi seviyorum.
Ama dedim ki, bi durun bakalım.
Sıradaki kutu sadece ve sadece benim için!!
Kadın figürlerini çok seviyorum.
O zaman güzel bir kadın resmi bulmalıyım dedim ve oturdum masamın başına.

1 Ocak 2014 Çarşamba

Mutlu yıllar dostlar, İyi ki doğdun NarÇelen..


Yılın ilk günü de bitmiş oldu.
Dünden tek farkı, pazar tadında bir hafta içi oluşu olsa da yılın ilk günüydü.
Aynı zamanda blogumu açışımın 2. yılı!

Yeni yılda herkese gönlünden geçenlere kavuştuğu,
ayakkabı kutuları dolusu sevgiye kavuştuğu bir yıl diliyorum.
Ve mutluluk..
Ve başarı..
Tabi ki sağlık..
Sıcacık kucaklaşmalar..
Dostlarla tatlı sohbetler eşliğinde içilen kahveler..
Fırlatılan kepler, geçilen dersler, kazanılan sınavlar, girilen işler..
Sevgiliyle başbaşa romantik saatler..
Miniklerle oynanan keyifli oyunlar..
Ailece oturulan kalabalık sofralar..
Büyüklerden alınan dualar..
En yakın arkadaşlarla kaçamak tatiller..
Bloglara bol takipçiler, yorumlar..

Uğurlarken "ne güzel yıldı" diyeceğimiz bir yıl olsun 2014.
Ve mutlu yıllar Narçelen..



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...