21 Ekim 2012 Pazar

Biz küçükken çok büyüktük aslında



Biz küçükken çok büyüktük.
Mesela kollarımızı bir açardık, dünyayı kucaklardık.
Güzeldik biz küçükken.
Kaşlarımızı almayı bilmezdik, makyaj çok büyüklerin işiydi sevmezdik.
Arkadaşlarımızla beraber bir gece uyuyabilirsek eğer velinimetti bizim için, lükstü, zenginlikti.
Ailelerimiz en az beş kez arardı eve beş dakika geç kaldığımızda. Otobüsteyim bile diyemezdik, otobüsle bir yere gidemezdik. Otobüs lükstü, zenginlikti.
Koşa koşa eve varana dek nefes almazdık ve nerdesin sen sorusunu duymadan cevabı verirdik.
Biz bir gülerdik küçükken, kalbimiz kahkahalar atardı.
Biz küçükken öğretmenimiz en yakın arkadaşımızla sıralarımızı ayırmasın diye, teneffüse kadar konuşmazdık. Not yazardık birbirlerimize.
Biz diyorum küçükken bizdik böyle bayağı bir kalabalıktık.
Yani biz diyebileceğim kadar çok.
Biz küçükken bir büyüktük ki böyle kollarımızı açsak sığmazdı eni boyu.

Sonra mı?
Büyüdük.!
Kollarımızı açtığımızda bir kişiyi bile sığdıramayacak hale geldik.
Küçülene kadar büyüdük, çok büyüdük yani.
Biz olamadık bir daha. Sen, ben olduk.
Büyüklük lüks değildi, zenginlik değildi.
Koşa koşa büyüdük.
Büyürken ne de çok küçüldük..

Nâzım Hikmet Ran

9 Ekim 2012 Salı

Bir hayat kurtarma mutluluğunu yaşayabilirsiniz, Lütfen yardım edin!


Gülenay Gürbüz..
THY çalışanı.
Daha 25 yaşında, gencecik ve hayat dolu.
Bu genç yaşına rağmen kan kanserini bir kez alt etmiş.
Ama ne yazık ki hain kanser tekrar nüksetmiş ve şu an durumu ciddi.
Kısacık ömrünü devam ettirmek, hayalini kurduğu onca şeye kavuşabilmek için ilik nakline ihtiyacı var.
Eğer 20 gün içinde uygun ilik bulunamazsa sadece fotoğraflarda kalacak.
Ve bizler yaşamaya devam edicez, yapmamız gereken tek şey bir tüp kan vermekken önemsemeyip, nasılsa birileri verir diyerek onun için küçücük birşeyi yapmadığımız için belki de suçluluk bile duymayarak.
Ama vebalini üzerimizde taşıyarak!
Sadece 1 tüp kan vermenize ihtiyacı var.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Akrabalık Dışı Kemik İliği ve Kordon Bankası Tel: 0 312 508 24 44.
ya da İstanbul için İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Kemik İliği Bankası 
Tel: 0 536 373 74 38
Eminim başka şehirlerden de yollanabiliyordur.
Sorunuz varsa iletişim için 0 533 296 60 04.

Lütfen duyarlı olalım.
Çünkü bugün başkasına uzattığınız yardım eline yarı sizin ya da sevdiklerinizin ihtiyacı olabilir, bunu hatırlayalım!

Ayrıca destek ve konu takibi için
https://www.facebook.com/groups/ayinherhaligulenaydir/

Gri günüm böyle renklendi bir mim ve ödülümle

Bütün haftasonu orada burada gezdiğim için dün evde kalma günü ilan edip kaytardım işten.
Zaten bisiklet sürmekten kollarım, dizlerim ve totişim hala ağrıyordu.
Dolayısıyla pazartesi sendromu benim için bugündü.
Yeni aldığım saks mavi (böyle mi yazılıyo bilmiyorum, neden saks onu da bilmiyorum, bildik bi mavi olamaz mıydı adı?) elbisemi giymiş, full makyajımı yapmış, topuklularımı çekmiş, kuaföre gidip fön çektirmiş olmama rağmen havanın bulutunun gölgesinde kalıp "offf ne iğrenç bi günn" diyerek geldim okula.
Hava soğuk olsun tamam (inatla kısa kollu giymeye devam ediyorum, yakında boğazım ağrıyo demeye başlarım) ama nolur güneş olsun yaa!
Güneş olmadan ben seretonin salgılayamıyorum.
Odama geldim ve bilgisayarımı açtım ki Sevgili Bricit beni hem mimlemiş, hem de ödüllendirmişş!!
Canımmmm..
Güneşim oldu, gülümseyişim oldu..

Ödülün için çok teşekkür ediyorum ve benden de sana benden de sana diyorum..




Çantamdaki 5 şey:
# Bugün pespembe olan, tazelesem de tazelemesem de yanıma aldığım Ruj
# Saçlarım çabuk dağıldığı için arada bi ihtiyaç duyduğum küçük, katlanabilir, aynalı tarak
# Biraz sümüklüyüm, her an burnum akabilir, bu yüzden kağıt mendil 
# Dışarı adım attığım an kulağıma takıp müziği açtığım telefon kulaklığı
# Karnım tok, altım kuruyken değmeyin keyfime, bu nedenle günlük ped

Odamdaki 5 favori şey:
# Üzerine herşeyi işaretlediğim, LÖSEV'in çıkartmalı şirinler takvimi
# Elim kolum olan, başucumda duran çift yönlü (biri düz, biri tümsek) ayna
# Üstüste duran, içi toka dolu ikea'dan aldığım üçlü sepetim
# Kardeşimin safranboludan benim için aldığı pencere şeklindeki küpe askım
# Yatağımın üzerinde yumuk yumuk uyuyan pisipisim

Bu ay planladığım 5 şey:
# İngilizce öğrenmekten müthiş keyif almak(!); yarın kursa başlıyorum da, kendimi motive ediyorum böyle.
# Yaz sonu derinlemesine bi cilt, saç vs bakımı yaptırmayı düşünüyorum da randevu almak kasıyo. Canım istediğinde ben geldim diyip gitsem ya olmaz mı?
# Urfa'ya gitmek; seminerimiz orada, uçak biletimi de aldım. sabırsızlanıyorum.
# Spor salonu üyeliğimi yenilemek; ee yaz boyu büyüyen totoyu düzeltmek lazım di mi?
# Arkadaşlarımı eve davet edip yeni öğrendiğim tüm tarifleri üzerlerinde denemek.
Tezimle ilgili bi planım olmaması ne hoş (!)

Almak istediğim 5 şey:
Amanınnnn, dün kredi kartı borcumu içeren bi sms aldım. 4 haneli rakamlara ulaşmış.
O yüzden uzunn süre bişey almayı düşünmek istemiyorum.
Ama kargolarım bi an önce gelirse ve aldığım elbiseler üzerimde harika durursa çok mutlu olurum.

Beni Mimleyen kişi Bricit'ten etkilendiğim 5 şey:
# Garfield sevgisi, ki ben de bayılırım. Garfield kanunları hayat felsefemdir hatta.
# Gönül rahatlığıyla "evlenmek istiyorum kardeşim" demesi. Bıktım çünkü etrafımdaki "ayy yok bana göre diil" ayağı yapan haspalardan. ben de evlenmek istiyorum ayrıca, kimsenin sevgilisi olmak istemiyorum artık. daha yapılacak 3 çocuğum var (ilgiliye duyurulur!)
# Dobra olması, size ne kardeşim dediği postlarını "ohhh ellerin dert görmesin" diye okuyorum, sanki benim demek istediğim insanlar da okuyomuş gibi havaya giriyorum.
# Çok yönlü olması; bakıyorum bi ün kozmetik ürünü anlatıyo, bi gün hayatını, bi gün okuduğu kitabı. Standart bi konusu yok ve bunu seviyorum.
# Gözlerini dicem; hiç görmedim ama yine de gözlerinin çok güzel olduğunu düşünüyorum.

Veee ben de ödülümü ve sorularımı severek takip ettiğim Kibritçi Kız, Mavi umut ve Asabi bakire' ye yolluyorum, eğer cevaplamadılarsa..

4 Ekim 2012 Perşembe

510 milyon kilometre kare; Dünya gerçekten küçük ya da belki fazla büyük, bilemedim ben!


Yüzölçümünün 510.065.284 km² olduğunu söylüyor wikipedia. Bunun , %29,2'si (148.939.062 km²) karalarla kaplıymış. 
Rakamı okuyamıyor olsam da yine de Dünya küçük bi yer.

Sevgili arkadaşlarımın benim için hazırladıkları süpriz doğum günü kutlamasında Melih "blogunu buldum senin" demişti.
Hönkk diye kaldım.
Blogumu nereden bulabilir ki, hiçbir yerde yazmıyor, hiç lafı da geçmedi?
Tut ki onca blogun içinden denk geldin, benim olduğunu nereden bilebilirsin?
Sude'nin dileğini gerçekleştirmenin ardından yazdığım postu bulmuş.
Bulmuş yani ciddi ciddi.
"Son cümlenden tanıdım seni" dedi.
Nasıl bir son cümlem varmış yahu! İçime işlemiş resmen :D

Ardından Hicran'ın profilinde aynı yazıyı gördüm.
O da bulmuş blogumu.
Tekrar hönkkk oldum.

Ardından, benim onca yemek blogunun içinden bulduğum ve takip ettiğim, nefis tarifleri sayesinde kardeşime bile karnıbahar yedirmeyi başardığım sevgili Hayatın tatları ile ortak arkadaşlarımız olduğunu öğrendim.

Cumartesi günü yolda bi cüzdan buldum ve sahibine ulaşmak ümidiyle içinden bulduğum karttaki numarayı aradığımda karşıma yeni rektör yardımcım çıktı.
Cumartesi sabahın 10:30'nda üstelik, insanlık yapayım derken işimden olabilirdim..

Pes dedim..

Dünya küçük, dünya gerçekten pek bi küçük.

Peki dünya bu kadar küçükken ve herkesin yolları bi şekilde kesişirken sen hala neden yoksun benim tombul yanaklı, akça pakça doğmamış Batın'ımın eşşek sıpası babası??
Sen dünyanın hangi cehennemin dibi köşesindesin acaba??
Bu kadar küçük bi dünyada beni bulamama beceriksizliğini nasıl gösterebildiğine hayret ediyorum!!

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...