29 Nisan 2012 Pazar

Canım Cecelim

Heyecanı iki gün önce basar, süreli onun şarkıları dinlenir.
O gün akşamına yorgun olmamak için okul asılır.
"İşten çıkıyorum, çıktım, şimdi çıkıcam" faslının ardından "kızılay trafiği" klasiği de atlatıldıktan sonra buluşulur.
Daha arabadayken başlanır, olmayan sesle 
"Esss nereyeee istersennn 
Nerde çok sevdiysennn 
kal bi mi ka vura ka aavuraaa"

Şarkı söylemeye dalıp Akay kavşağı kaçırılıp, yanlışkla cinnah sapağına dönülüp, dikmen yokuşunda kayıldıktan sonra nihayet Anadolu Gösteri Merkezi bulunur..
Tam zamanında ohhhhh..
Girişte bileti tam Cecelinin resmi üzerinden yırtan psilik görevliye uyuz olunur.
Koltuk numaraları boşverilip, özellikle istesen bulamazsın vaziyetinde harika bir konumda boş koltuklar bulunup kurulunur..

Ferhat Göçer konserinde gelindiğinde Anadolu Gösteri merkezinin merdivenlerini çıkarken "Ceceli gelsin yaaa" cümlesi biter bitmez Cecelinin konser afişinin görüldüğü hatırlanıp tebessüm edilir ve Tanrıya şükürler bildirilir.

Konser başlar, Ceceli görünür.
Siyah kumaş ceket, kot pantolan, spor ayakkabı.
Tv de görüldüğü gibi beyaz, akça pakça bebek bir yüzle..





Senin o enerjine, o güzel sesine, tatlı diline, hikayelerine, o ay parçası bebek yüzüne, yüreğine, kıvrak danslarına, o muhteşem gülüşüne sağlık canım Cecelim.
Yerim ben seni yaa..

Gülümseyerek uyunur.
Bütün haftasonu gülümsemeye ve şarkılarını söylemeye devam edilir.

Günahını boy numaa Seni koyyy numa alsam Hem zehrim hem şehrim limonnnn çii çekk lerimol sannnn ben görr medim böyyyle a lımı çaaa lıııııı mııııı..

Ve ölmeden önce yapılacaklar listesine bir tik daha eklenir..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

söyleyecek bir şeyin vardır mutlaka

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...